Beni gösterdi ve işte bu dedi
İşte bu adam
Bütün kargaşanın sebebi
Bir ferman gibi saldı yeryüzüne
fikirlerini
ve kuşattı körpe zihinleri
Fezadan iner gibi düşen bu adam
Toprağın bağrına ekerken
düşlerini
Söküverdi mahlûkun keskin
dişlerini
Bulanık suları o durulttu
O aşikâr etti su altında balığı
Onun sözleriyle kilitlendi
Haraminin dudakları
Oysa ne güzeldi uzanmak
taze süt emer gibi
Günahı emerek
bir yetimin sırtına
nasıl da her şey yerli yerindeydi
Köpek yal peşinde
kuzu kurdun dişindeydi
körpe dudaklarda bir yılan gibi
kıvrılan tebessümler
nasıl da söküyordu hakikatin iflahını
sorgusuz sualsiz
beyaz bir kırılganlıkla geldi bize bu adam
ışık gibi bir şeydi elindeki