Yaşamak koca bir yanılgı artık
Tara saçlarını Süveyda
Cehenneme güzel gitmek de var
Unutma azap asla güllerle gelmeyecek Süveyda
Kan kusturuyor yaşam
Hayfa sokaklarında can çekişiyor insanlık
Bağrında her an bir namahrem elin
Dolaştığı duvarlar kızarıyor da
Bir yüz kızarmıyor Riyad’da, İstanbul’da
Evlerinde kan ve gözyaşı
Minik ellerde sapan taşları
Tank savar
Benimse dudaklarımda aciz lanetler
Lanetle savaşmak ne vakit bir cihat oldu
Kınamak şimdi acizlerin en keskin silahı
Söyleyin hangisi tutar
El-Halil’den taşan bir ahı
Kalk Süveyda
Karpuz kes bir kaç elma dil
Sarı siyah salkımlı üzümlerle donat masayı
Bomba yağmuru başlamadan birkaç lokma yiyelim
Kim bilir belki cennette içeriz çayı
Yorgun musun söyle
Acılar iz mi bıraktı sende
Kaval kemiğinde taşıdığın bütün hüzünleri
Hayfa şehrine yükle
Meraklanma sen, taşır o
Eriha’nın koynunda gölgesiz palmiyeler
Ne kadar saklayabilir ateşten bunca insanı
Lut Gölü uzanır boydan boya
Geçmişe serilmiş bir rüya
Döner mi gerçeğe
Söyle İma
Senin saçlarında Rachel’in kokusu
Benim ellerimin izi Süveyda’nın saçlarında
Ellerim, ellerim kırılsın
Kırılsın diyorum ellerim bileklerinden
Uzandılar ya sevdaya
Girmeden hiçbir kavgaya
RACHEL CORRIE’NIN İZINDE