İlhan Kurt
       
 ---Şair Yazar---

ilhan kurt  ilhan kurt  ilhan kurt  ilhan kurt
İNSANLIĞIN SON DÖNEMECİ 
                                                                                                                                                                                               
İnsanlık, tarihinin üçüncü ve son dönüm noktasına varmak üzere.  Hazreti Adem’in Cennet’ten yeryüzüne inişi, ve Resulullah(sas)’in peygamberliğini ilanı  insanoğlunun yaşadığıiki dönüm noktasıdır. Burada çağ değişimi gibi basit olaylardan bahsetmiyorum. Bu iki olay arasında ve efendimizden sonraki zaman dilimlerinde yaşanan ve tarihte yerini alan olaylar dönüm noktası diyebileceğim önemde değiller. Bahsettiğim bu iki dönüm noktası insanlık için yeni başlangıçlar yaşanmasını sağlayan kırılma anlarıdır. İnsanın değil insanlığın dönüşüm geçirdiği zaman dilimleridir bunlar. Başladığı noktadan itibaren yeni bir yaklaşım getiren zaman dilimleridir. Şimdi tam da kapısında bulunduğumuz üçüncü dönüm noktası mekanik bir yaşam biçiminin insanlığın hayatına yön vereceği yerdir.  Bu dönemi elektronik çağı, bilgi çağı, mekanik çağı, yapay zekâ çağı, sanal yaşam çağı gibi basit adlandırmalar karşılamak için yetersiz kalır. Burada insanın yeni bir forma geçişinden bahsediyorum. Yani robotik bir yaşama geçişinden, insanlığa ait değerlerin dönüşümünden bahsediyorum. İçinde yaşamak zorunda kalacağı bu çağda insan ürettiklerine çok benzeyecek. Mekanik düşünen, sanal yaşayan, ânın tadını çıkaran, histen soyutlanmış ve hiç tahmin edemeyeceğimiz anlayışları getirip merkezine yerleştiren bir varlık olacak insan.  Bu manada bütün dini algıların da geçmişteki yorumlardan sıyrılarak yeni bir yorumlama biçimi ile anlaşılacağı fikrindeyim.  Dinin değişiminden bahsetmiyorum. Prensiplerin yeniden yorumlanmasından bahsediyorum.Bunun karşısında kendini yenileyemeyen bütün düşünce biçimleri iflas edecek.
En başta da yönetim biçimleri bu dönüşümden payını alacak.  Yönetim bilimcilerin şimdilerde klasik ve modern anlayışlar içinde adlandırdıkları bütün yönetim şekilleri insanlara yön veremeyecek artık.  Bu dönemde son üç yüz yılımıza damga vuran işçilik ve işsizlik gibi kavramlar artık gündemde olmayacak.  Mekanik bir iş ortamında birçok şey halledilebilecek. İş gücünün elektro-mekanik unsurlarla karşılandığı bu zaman diliminde insana yaşamak kalacak. İşte dönüm noktası burada başlayacak.  Yaşamak sanatı insan için en zorudur. Zihin faaliyetleri elinden alınan insanın aklı artık yeni arayışlara kapılacak.  Bu dönemde insanlığı sürükleyecek hissi ve fikri akımlar o dönemin belirleyici aktörleri olacaklar.
Bu döneme hazırlıklı giren din mensupları insanlığı kuşatabilecek güce sahip olacak. Bu dönemin ruhunu anlayabilen siyasal akımlar ancak insanı yönlendirebilecek. İnsanın nabzını tutmak isteyenler bu dönemin mekanik insan faktörünü dikkate alarak plan ve proje üretmek zorunda kalacaklar.
İster yerel manada ister evrensel bir düşünce ile insanı yönetmeye aday olun, bu çağın şah damarına nüfuz edecek yol ve yöntemleri geliştirmek zorundasınız. Aydınlanma çağında Batı’nın kat ettiği mesafeyi anlayamayışımızın ve dört yüz yıl sonrasında bile hâlâ geride oluşumuzun nedeni çağını yaşayan atalarımızın sonraki çağın yaklaşımlarını sezemeyiş olmalarıdır. Hamasi duygularla bunu kapatmak anlamsızdır. Bulundukları çağda bir kartal gibi gökyüzünü süzerken yer altında sökün eden madeni görememişlerdir. İşte şimdi bu hataya bir daha düşme veya düşmemenin surlarına dayandık.
Bahsettiğim konu robot yarışında, sanal anlayışta, yapay zekâda geri kalış değil. Bunları bir şekilde kotarabileceğimizi düşünüyorum. Bahsettiğim şey bunların ortaya çıkaracağı yeni insan tipinin dünyaya bakışına göre düşünce ve ruh dünyamızı hazırlamaktır. Yönetim ve idari sistemimizi hatta dini yorumlamalarımızı bu tipin gerçekliği üzerinden kurgulamamızdır. Aksi takdirde nesillerimiz,yenilmiş ve çağın gerisinde kalmış atalarının hikâyelerini dinleyip duracaklar.
Bu manada yerel seçimlere ve akabinde genel seçimlere hazırlanan siyasi akımlara bu konuyu dikkate alarak sistem yaklaşımları geliştirmeleri gerektiğini söylemek isterim. Klasik devlet yönetimi ve belediyecilik anlayışı ile yapılan hizmetler en iyi seviyeye ulaşsa bile ancak bulunduğu zaman dilimini kurtaracaktır. Türkiye bütün gücü ile yeni oluşturacağı üst akıl oluşumları ile bahsettiğim dönemi şimdiden okuyarak elini güçlendirecek sistemi hatta alternatifli sistemleri geliştirmek zorundadır.

İlhan KURT, Anadolu Gençlik Dergisinde yayımlanmıştır. 
..:: Yorum Yaz! ::..
Ad Soyad*
Yorumunuz*
guvenlik-kodu
..:: YORUMLAR ::..
Ayfer mingsar
Çağımıza hatta sonraki zamana ve yaşanacaklara ışık tutacak bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık (28.03.2020)
İlhan Kurt Şair & Yazar